Bunların açıklanması ölçülmesi ve tanımlanması zor. Güçlü sosyal destek, aile ilişkileri, arkadaşlıklar, doktorlarla ilişkiler, romantik ilişkiler, lider ve önder kişilerle ilişkiler, sağlığın önemli unsurudur. İnsanların güçlü bağları olduğunda, genelde daha sağlıklı olurlar ve hastalıklardan daha etkili olarak korunurlar.
İnsanlar sevildiklerini bildiklerinde ve geleceğe dair umutlu olduklarında daha sağlıklı olmaktalar. Kurulan bağlar sağlığa ve insan üstü enerji dünyasına etki eder. Nasıl çalışırsa çalışsın, başkaları ile ilişki kuran insanlar sıkıntılı zamanlarda birbirlerine yardımcı olur, yalnız ve zayıf insanlara kıyasla daha sağlıklı ve mutlu yaşarlar.
Bekar, ayrılmış, boşanmış veya dul kalmış insanların evli insanlara oranla ölüm riski iki kat, zihinsel rahatsızlıklara maruz kalma riski ise beş kat fazladır. Sosyal ilişkileri sınırlı olan, örneğin birkaç arkadaşı veya akrabası olan insanların erken ölüm riski, daha kapsamlı sosyal bağları olan çevresi arkadaş ve akrabaları kalabalık olanlardan beş kat daha fazladır. Soğuk algınlığı virüslerine maruz kalındığında zayıf ilişkileri olanlar hastalanma olasılığı daha fazladır.
Sevgi bizim derin ve canlı bir parçamızdır. Duygularımızla oluşturduğumuz hormonal ve birçok hücresel etkileşimler savunma sistemimizin gücünü, etkinliğini arttırmaktadır. Mikroplarla daha iyi savaşan, kanser hücrelerini daha etkili temizleyen, yok eden hücreler bunlardır.
Yaşamlarımızı sevgi ve şefkatle doldurmazsak, sağlığımız ve mutluluğumuz için son derece zararlı olan öfke ve düşmanlık gibi zıt duygulara yer açmış oluruz. Sinirlenmek, yaşamınızın her günü düşük dozda etkisini yavaş gösteren bir zehir almak gibidir. Özelliklede stresle salgılanan kimyasallar hormonlar damarlarınıza zarar verir kalp hastalıkları için risk yaratır. İmmün sisteminizi zayıflatır hastalıklara neden olur, kanserin görünmesi sıklaştırır.
Sevgi ve güzel duygular ile etrafımızda sevdiklerimiz ile sağlıklı ve uzun yaşama sansımız daha fazla…