Mezoterapi dünya genelinde cilt yenileme, anti-aging, bölgesel zayıflama, selülit, çatlaklar, lekeler, yara izleri, saç tedavisi, akut ve kronik ağrı, spor yaralanmaları, çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Mezoterapi cilt altındaki kolajen ve elastin gibi yapıları uyararak etkisini gösterir. Bu şekilde o bölgedeki kan dolaşımı, lenfatik dolaşım ve immün cevap düzenlenir.
Farmakolojik ve bitkisel ilaçların vücudun belirli bölgeleri enjekte edilmesi yoluyla mezoderm adı verilen embriyolojik hayattaki orta tabakadan köken alan hastalıkların iyileştirilmesi amacıyla geliştirilmiş tıbbi bir tedavi yöntemidir.
Embriyolojik hayatta kök hücrelerden ilk oluşan ve hayatı oluşturan Endoderm, Mezoderm ve Ektoderm, vücuttaki tüm doku ve organları oluşturur. Mezoderm kaynaklı organlarda ortaya çıkan hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanan tedavi yöntemi, günümüze kadar önemli gelişme kaydederek pek çok hastalığın direkt tedavisinde veya destekleyici tedavi olarak yer almıştır. Dünya’nın pek çok ülkesinde üniversitelerde Mezoterapi Kürsüleri kurulmuş ve yeni gelişmeler takip edilerek çalışmaları yapılmaktadır.
Bu yönetimin mucidi olan Dr. Pistor, Mezoterapiyi tarif ederken “İlaçların, hastalığın bulunduğu yerin yakınına verilmesi durumunda tedavi etkinliğinin arttığı yeni ve basit bir tedavi metodudur” demiş ve “Uygun Yere, Az Miktarda, Az Sıklıkta ve Daha Güçlü Etki” kavramını ortaya koymuştur.
UYGUN YER
Gerek cilt veya saç problemleri olsun gerekse ağrı veya başka hastalıklarda mezoterapinin uygulanma bölgesinin tespiti çok önemlidir. Doğru yer bulunduğu takdirde çok daha az doğru ürünle çok daha az sıklıkta çok daha güçlü etki görmek mümkündür. Bu sebeple, Mezoterapi mutlaka bu konuda uzman hekim tarafından yapılmalıdır.
Mezoterapi adı özellikle bu konuda yetkisi olmayan pek çok salon veya merkezde kullanılmaktadır. Mezoterapi mutlaka hekim /Mezoterapi hekimi tarafından yapılmalıdır. Mezoterapide kullanılan bazı ilaçların piyasada yetkisiz kişilerce temini sebebiyle karşılaşılan bu durum, doğru tanı, doğru yer, doğru ilaç ve doğru doz kavramı bilinmeden faydalı olmayacağı gibi zarar da verebilmektedir.
DÜŞÜK DOZ
Ağız yoluyla veya damardan ya da kalçadan verilen ilaçların aynı veya benzerleri kullanılır, ancak çok küçük bir miktarla çok daha fazla etki alınmaktadır. Çünkü, lokal olarak derinin orta tabakasına uygulanan ilaçlar direkt lezyona olan bölgeye etki ederler. Etkilerini karaciğerde metabolize olmadan (parçalanmadan) gösterirler. Bu sebeple sistemik (tüm vücudu etkileyen) etkileşimleri olmaz. Bu sebeple, normalde ağız veya damar yoluyla birlikte verildiklerinde toksik reaksiyon oluşturabilme riski olan ilaçlar, mezoterapide güvenle kullanılabilir.
DAHA AZ SIKLIK
Doğru ilaçlarla daha az seanslarda pek çok hastalığı mezoterapi ille tedavi veya destekleyici tedavi etmek mümkündür.
DAHA GÜÇLÜ ETKİ
Mezoterapide kullanılan ilaçların direkt hedeflenen bölgeye verilmesi sebebiyle etkisi çok daha güçlü olmaktadır. Dr. Pistor bu konuyu şöyle tanımlamıştır: “60 kez azaltılmış dozlarla 120 kat etki sağlamak mümkündür”
Mezoterapide çok ince ve küçük iğneler kullanılmaktadır. Mezoterapi iğnesi olarak ta adlandırılan bu iğneler insülin iğnesinden daha incedir (30G, 31G veya 33G). Bu sebeple uygulanan bölgede travmatik etkileri ve dolayısıyla da ağrı yaratma özellikleri çok düşüktür. Zaman içerisinde iğnesiz olarak bu işlemleri yapabilmek amacıyla çeşitli cihazlar yapılmıştır. Ancak bu cihazlarla elde edilen sonuçlar asla iğne ile yapılan mezoterapi sonucunu yakalayamamıştır. Temel olarak derinin orta tabakasına verilmesi gereken bu ilaçları iğne kadar etkili başka taşıyabilecek bir yöntem yoktur. Bu sebeple iğnesiz mezoterapi dendiğinde dikkatli olmak ve araştırmak gerekmektedir.
Mezoterapi çok etkin bir tıp yöntemi olarak 1950’lerden günümüze yayılarak ve tüm dünyayı kapsayacak şekilde bilimsel sonuçlarıyla karşımıza çıkan bir tedavi yöntemidir. Pek çok ülkede tıp fakültelerinin eğitiminde mevcuttur.
MEZOTERAPİNİN KULLANIM ALANLARI
Akut ve Kronik Ağrı kontrolü
- Kraniofasiyal nevraljiler
- Trigeminal nevralji
- Arnold nevraljjisi
- Servikobrakial sendrom
- Migren tipi ağrı sendromları
- Diğer pek çok akut/ kronik ağrı sendromları
Saç hastalıkları
- Saç dökülmeleri
- Alopecia Areata
Estetik Tıp
- Akne tedavisi
- Akne izi tedavisi
- Melazma
- Skar tedavisi
- Zona
- Ksantalezma
- Hiperpigmentasyon
- Anti-aging yüzeyel kırışıklıklar
Fibröz (Bağ) Doku Patolojieri
- Sellülit (Hidrolipodistrofi)
- Tendinopatiler
- Dupuytren Sendromu
- Bursitler
- Miyozitler
Romatizmal hastalıklar
- Osteoartritler (tüm bölgeler)
- Palindromik romatizma
- Ankilozan spondilit
- Romatoid antrit
- Akut romatizmalar
Spor yaralanma ve sakatlıkları
- Tendon yaralanmaları
- Kas yaralanmaları (ezilme, gerginlik, kısmi yırtık (inop), kas ağrısı)
- Bağ yaralanmaları (zorlanma, eklem burkulmaları, kısmi yırtık (inop))
- Kemik yaralanmaları (periostit, stres kırıkları op sonrası)
- Kıkırdak lezyonları
- Eklem çevresi doku lezyonları (bursit, kapsülit, sinovial kist)
İç organ kas spazmları (non-spesifik)
Yağ dokusu hastalıkları
- Obezite
- Bölgesel kilo fazlalığı
- Lipom
Damar Hastalıkları
- Varisler
- Flebit
- Lenfödem
- Mikro dolaşım sorunları
- Alt ekstremite dolaşım yetersizliği
Jinekolojik, ürolojik, nörolojik bazı hastalıklar
- Dismenore (ağrılı adet)
- Menapoz semptomları
- Kronik salpenjit
- İmpotans (iktidarsızlık)
- Enüresis (İdrar kaçırma veya yapamama)
- Üriner enfeksiyon
Mide Barsak sistemi ile ilgili hastalıklar
- Disfaji
- Reflü
- Gastro duedonal ülser
- Gastrit
- Kabızlık
Geriatri